Merhaba sızarken bir yıldızın acı suyu, merhaba katillerin kazarken düştüğü kuyu. Şimdi bir kalemden bana doğru akıyorsun. Şimdi seni sayfanın sonunda bekliyorum, merhaba.


Merhaba düşen güçleri elden ayaktan, seni mutlaka mavi mürekkepten yapmalılar. Yeniden yapmalılar durgunluğunu. Gülüşlerinde de kusurlu bir şey var. Merhaba içimde kaynayan can, merhaba müessir geda, taçsız hakan.


Merhaba sırtımdaki yük, biliyorum beni boylu boyunca turlayacak. Saracak acabalarımı, duracak ışıklarımın önünde. Karşıma çıkacağın böyle günün birinde, merhaba. Seni mutlaka bir yolda koymalılar. Adını mutlaka durmak koymalılar. Seretanın burcu, hastalığı ve aşkına merhaba.


Merhaba nefesimi çalan lodos ağaçları, denizin içindeki çözündüğüm su, tuza dönüştüğüm su.

Fısıltım aruzdan öte merhaba,

merhaba çiçeksiz bahçe,

merhaba bizi yutan yılan toprak,

senden de alacağımız var.


Merhaba benden ırak, merhaba ey tuzak yüzlü. Beni kandırarak gökler böldürdün. Başımı eğdim yine de, sesini duydum hiç tüketmeden notalarını. Sende eksik titremek, sende eksik cinnet.

Bir yastığı ıslatan kinim, bir çorak bahçe kadar sâkinim, merhaba.


Merhaba yüzünden bir gümüş tabaka, dünyaya zindanları aksettiriyor. Merhaba uzanamadığım kol, tutunamadığım dal ve beni bağışla.

Gezindiğim dudak ve bilmediğim tüm bu satrancı sana bırakarak.

Bu oyunu baltalıyorum, baltayı sana bırakarak. Dinme yağmur yanmak var, sönme ateş boğulmaktan, korkuyorum merhaba.


Merhaba, ben bu toprağa bakamayacağım. Ben yolları geçemeyeceğim, yoruldum gocunmaktan. Yoruldum taşlanmaktan ansızın, lafın lafı açmasından kanımda. Bir yol açmasından avucumda bir testerenin. Merhaba örgütlenmesi destelerin. Kuvveti dizlerime bahşeden, merhaba.


Merhaba düştüğümde dizim, yaslandığımda omuz, tedirginliği kalbimin. En uzak yol görebildiğim, bir dağı aşıp seni buluyor bu bozkır. Saklandığın bu sayfada melodimdir adın. Merhaba sancımın ezgisi, merhaba taşlandığım bu duvar, bizi yıkacaklarmış gibi gelirse de korkma, yıkılmak ne kolay.


Merhaba darıldığım, gönül koyduğum ellerine kırparak, ama sen tüm kaygını bir başkasına açarak vuruyorsun bana. Vuruyorsun merhaba. Dikeni oluyorsun boş arazilerimde, durmak istiyorum yolculukların her bir yerinde. Dişin dişe dişse, gözün göze gözse, sendeki mavi mürekkebi seyrelterek, daha az görmelerime dönüşüyorsun.

Bana, yarın yepyeni bir kaygıyla, merhaba.


Merhaba her nasılsa bilmeyeceksin. Nasılsa görsen de gizlediğim alnı, yazısını silmek için merhaba. Susmak belki ağzımıza şifa olur, belki taşımak bizi uzaklara. Seni affetmek büyük günah. Soluyorum, soluyorum bir bahçede güllerini. Açarak ansızın o bağlanmış kollarını, gelmek zor demişsin, merhaba.


Merhaba, kahroluyorum ve bir kaybım var. Bana elime bu kalemi yeniden aldıracak kadar, vurgunsun. Vurulmak yine benden yana. Bana yeniden açtırmak bu kağıdı, ki hala kan kokuyorken alnı,

buna dayananabilir miyim bilmeden, görüyorsun hiçbir şeyi silmeden, merhaba.


Merhaba, dünyanın akan tüm suyu, merhametimle saracağım korkuyu.

Sesimi içireceğim gece kuşlarına, elimi sürmeden bu mezar taşlarına.

Acizliğine aşkın, merhaba.

Mümkün değil akıştan kendini gizlemek

Mümkün değil akıp gideni öylece izlemek

Başımı çevirip sana geldim diyebilmek için, devirebilmek bir günü daha,

geldim merhaba, geldim merhaba, geldim merhaba.