Hatırlıyorsun değil mi?


Yokuş yukarı koşarken ağlardık

Sen toprağa ördürdüğün kazağını kapatırdın yüzüme

Ben mahallenin en ücrasına sığınırdım

Ağlardım çünkü,

Ellerimi kesecekler sanardım midemin bulandığı hastanelerde

Belki annem bile sevmezdi beni.


Yaşamayı sıranın altında mı bırakırdım okuldan çıkarken?

Önlüğümle yakışmaz mıydı dişli kramponlar?

Caminin çay ocağı,

Su taşıdığım gazeteci mezarı,

Allahıma saldıran havai fişekler...

Öyle nakşetmişti ki korkmayı yüzüme

Neye kutsal deseler uzağında yanmaz mıydım?


Yalandan severdi sepetin öbür ucundakiler

Yalandan ölürdü dedem

Ocak keserini parmağımıza vururdu

Annem pazardan gelirdi

Kavgaları izlerdim canım sıcak ekmek çeker gibi

Burnum bile kanamazdı.


Sen, benim en iyi arkadaşım mıydın?


Annemi yaşamakla ikna ederdin,

Beni ateşlerle

Başka çocukları kanla, kalın demirlerle korkuturdun,

Beni yokluğunla


14'üme kadar her kış gelmiştin.

Ondan sonra hiç gelmedin.


İnandım ne kadar kutsal bayram varsa,

Hepsinde seni aradım.

Çaresiz bıraktım kendimi aşklarda, dostluklarda

Örtersin diye üstüm açık yattım.


Çiçek büyütemedim,

Ömür yürütemedim.

Öyle bir dayak yedim ki bu soğuk hayattan

Sen arkadaşımdın, benimleydin diyemedim.


Şimdi çocuk bilmeziyle çağırsam seni


İşte mutlu yıllaaar, mutlu noelleeer!

Televizyonda pahalı şarkıcılar,

Nişantaşııı, Taksimleer!

Okul bile tatil.


Yine gelmezsin.

Noel Baba'yı başka çocuklar bekledi hep

Biz değil.