Fırat'la Dicle arasındayım

Sahipsiz mezarlar üstündeyim

Bir yanımı sel yutar

Bir yanım çöldür benim


Güneşin kızıllığıyla boyanır

Evlerin damları

Buralarda bir dert bin çocuk doğurur

Üstelik bitmek bilmez

Ceketi sökük, cebi delik

Adamların gamları


Çocuklar sokakta oynar

İki taş arası, sanaykaleleri

Ya da iki elektrik direği

Ve muhakkak yürürken şakırdar

Birbirinden renkli bilyeleri


Ben böyle büyüdüm

Üstümde hala tandır kokusu

Ne zaman ki uçtum yuvadan

O zaman yaşadım kabusu