Merhaba ofis, balkonda olmaya dayanamadım, buraya geldim. Bir insan daimi bekçi olmamalı, hiçbir şeyin bekçisi. Yıllarca neyi beklesem, dayanılabilir olur? Geçen hafta çiçeklerim soldu, biber ağacım vardı, bir tane sağlam yok üstünde. Artık akşamları haber vakti atıştırmalığım yok. Kuru kuruya izliyorum ülkeyi. Hımm hımm diyor devlet, pipisi dışarıda, bacaklarına çöküyorum uyanması için, hımm hımmm diyor. Kollarından çekiyorum, sonra büyük bir hızla fayansla buluşuyor. Pat! Canım noldu sana? Niye yapıyorsun bunu?
Merhaba ofis, balkonda çalışmaya başladım. Burada bir taburem var. Günün uzun ve kısa vakitlerini bu tabure ile öldürüyorum. Bazen başını ezmek yeterli olmuyor, popomu ve tabureyi kaldırıp kuvvetle indirmeliyim. Yılanın tıslamasına izin veremem. Güneş bekçi olmayı reddetmiş vaktinde, ışığından vermek pahasına çekilmiş. Güneşi tebrik ediyorum, güneşi kıskanıyorum. Ben kime reddedeceğim, neyi ve ne vererek?
Merhaba, ben beklemek istiyorum. Durmalıyım. Hiç hareket istemeyin, mimiklerim için askı istiyorum. Nasıl beklerim diye düşündüm ve balkonda dikilmeye karar verdim. Belgelerim hazır, ilk iş gününde kapı kapı gezeceğim.
Merhaba, sizi tanıyor muyum? Şuradan geldim, evet. Havalar hem sıcak hem çok soğuk. Karnım o kadar çok ağrıdı ki patlayacak. Devlet için ağlıyorum gecenin bir vakti. Sabaha varmadan uyanıp, kalbimi tutuyorum. Kalbim çok korkuyor.
Merhaba, burası neresi? Tanıştığıma memnun mu olmuştum? Kiminleydi, ne istiyordu benden? İnsanlar kocaman bir gemi yapmış, herkes sığmış içine. Dinozorları ne yapacağız? Bunu sormam gerekiyordu.