İnce parmakların dokunuyor

Sanki kağıtlarımla birlikte

Biraz çocuksu, haylaz yüreğime

Sesinin odama dolduğu gece


Bir sahil kasabası hayal ettim

Kumsalda ahşap bir masa

İki sandalye, bir demlik çay, ince belli iki bardak

Ve beyaz papatyalar

Porselen, işlemeli bir vazoda


Bir an yüzün belirdi gözlerimin önünde

İşlemeli duyguların, koyu kahve gözlerinde


Deniz, en az yüzün kadar duru

En az gözlerin kadar ışıltılı ay bu gece

Ve yakamoz kıyıya kadar vuruyor

O anın sevinci, avuçlarının içlerinde


Dilinden şiirimin dizeleri dökülüyor

Bakışlarının odama dolduğu gece