İnce parmakların dokunuyor
Sanki kağıtlarımla birlikte
Biraz çocuksu, haylaz yüreğime
Sesinin odama dolduğu gece
Bir sahil kasabası hayal ettim
Kumsalda ahşap bir masa
İki sandalye, bir demlik çay, ince belli iki bardak
Ve beyaz papatyalar
Porselen, işlemeli bir vazoda
Bir an yüzün belirdi gözlerimin önünde
İşlemeli duyguların, koyu kahve gözlerinde
Deniz, en az yüzün kadar duru
En az gözlerin kadar ışıltılı ay bu gece
Ve yakamoz kıyıya kadar vuruyor
O anın sevinci, avuçlarının içlerinde
Dilinden şiirimin dizeleri dökülüyor
Bakışlarının odama dolduğu gece
Hasan Erkan Şen
2020-09-26T17:24:52+03:00Merhabalar. :)
Şiirlerimi okuduğunuz ve samimi yorumunuz için teşekkür ederim.
Paylaşmayı düşündüğün ilk denemem editör onayı sürecinde, umarım kısa bir süre içinde yayımlanmış olur.
Hasan Erkan Şen
2020-09-05T17:09:18+03:00Teşekkür ederim. :)
Reyhan Polat
2020-09-05T16:40:06+03:00Çok naziksiniz. Yorum yapmak güzel geliyor açıkçası :) Ben de sağlıklı günler dilerim.
Hasan Erkan Şen
2020-09-05T16:28:44+03:00Değerli vaktinizin bir bölümünü şiirime ayırdığınız ve yorum yapma gereksinimi duyduğunuz için teşekkür ederim. Yeni içeriklerle burada olacağım. Bu zor günlerde siz ve sevdikleriniz için sağlıklı günler dilerim. Sevgilerle. :)
Reyhan Polat
2020-09-05T13:11:49+03:00Başlangıç iyi olmuştu. Ama öykülemeli anlatımda ben daha çok vurucu dize bekliyorum açıkçası. "Deniz, en az yüzün kadar duru
En az gözlerin kadar ışıltılı ay bu gece" mesela bu dizeler alışılagelmiş manada. Takip ediyor olacağım, yazın. Gerçekten beğendiğimde olmuş diyeceğim :) kaleminize sağlık.