Kral Minos: Girit Kralı

Theseus: Atina Prensi

Giritliler: Koro

Ariadne: Girit Prensesi



Giritliler:

Girit’te bir krallık vardı, adı Miken.

Ve acılara ev sahipliği yaptı asla bitmeyen.

Talihi iyiydi zamanın başında,

Poseidon’un eli vardı temel taşında.

Ama ardından işler karıştı.

Beyaz bir boğa çıkarıldı denizden

Dedi ki Poseidon “Bu boğa ayrılmalı sizden.

Kurban edin onu bana.”

Ama Minos bulamak istemedi boğayı kana.

Sürüsüne kattı

Ve sıradan bir kan akıttı.

Poseidon çok sinirlendi bu hakarete

Belalar saçmak için hemen geçti harekete.

Minos’un eşi Pasife’yi aşık etti hediyesine,

Kraliçe boğayı bastırmak istedi sinesine.

Bunun için danıştı Daidalus’a

O da imza attı muhteşem bir buluşa.

Boğa’ya benzetti kraliçeyi

Ve etti o hayvanı beyi.

Ama bu olay kaçmadı Minos’un gözünden,

Kral, Daidalus’u etti ününden,

Bir kuleye kapattı onu,

İşte orada geldi Icarus’un sonu.

Sonra büyüyüp vahşileşti canavar,

Dedi ki Mİnos “Daidalus’a ihtiyaç var,

Minator’a bir labirent yapmalı,

Yolları çıkmazlara sapmalı.”

Daidalus yerine getirdi emiri,

Ama cezasını çekmek için döndü kuleye geri.

O günden bugüne kurban ister Minator,

Minos da önüne bir avuç Atinalı kor,

Ta ki Theseus gelene kadar.




(Labirentin önü. Minos Kralı, Theseus ve Ariadne sahneye girer.)


Kral Minos: Bu mücadeleye gönüllü olduğunu duyduğumda çok sevindim Theseus. Ne kadar düşman olsak da bu yardımını geri çeviremezdim. Halkını korumak için o gaddar Minator’un karşısına çıkacak kadar korkusuzsun, güzel. Ama bu da yetmez! O canavarı tanıman, labirentte iz sürmen ve onu gafil avlamayı bilmen gerekiyor. Sakın ola yüz yüze gelme Minatorʼla, gelirsen kafanı kudretli elleriyle omuzlarından ayırır. Bu sözlerime kulak ver, hepsi çok önemli.



(Gençliğin verdiği güç ve kibirle Kral Minos’un sözünü keser.)


Theseus: Siz merak etmeyin, bu labirentten sapasağlam çıkacağıma eminim. Sözlerinizin tamamını da burada kul ettim. Siz içinizi rahat tutun.


Kral Minos: Ben de başınıza bir şey gelmeyeceğinden eminim ama uyarımı yapmadan da rahat edemiyorum. Bu şaheseri mimar Daidalus kendi elleriyle yaptı, sanırım sadece bunu söylemem bile ne kadar karmaşık bir zekânın ürünü olduğunu anlatmam için yeter de artar bile.


Theseus: Merak etmeyin efendim, ben bu maceradan başarıyla çıkacağım ve eve dönüp babama- (Minos onu dinlemeden konuşmaya başlar.)


Kral Minos: Ama korkmayın, biliyorum çok kuvvetli ve akıllısınız.

 

Theseus: Efendim korkunun adını ağzıma almadım ben.


Kral Minos: Elinden her iş gelir, güvenilirsin, cesursun.


Theseus: Efendim izin verirseniz ben Minatorʼun karşısına çıkmaya gideceğim.


Kral Minos: Tabii tabii buyurun ama dikkatli-


Theseus: (Küçümseyici bir tavırla) Efendim izin verirseniz...


Kral Minos: (Kendi kendine) Bu ukala tavrını Minator’a karşı da göstersin bakayım, ben onun ölümünden mutlu da olurum aslında.



(Kral çıkar, Theseus yalnız kalır.)



Theseus: Korkmaymış, peh! Benim soyum da en az o bunak ihtiyar kadar tanrılara dayanıyor, ben de en az öz babam kadar korkusuzum. Hem sevgili Ariadneʼnin bana verdiği iple asla yolumu da kaybetmem, o yaratığı öldürmek için önümde hiçbir engel yok.



(Theseus labirente girer.)