Bu saatlerde dururdu bildiğim her şey

Düşünüşümde sadece ve sadece vardı

Ben ve benim yarattığım o minicik ışıklar…

Kimsenin karanlığımı görmesini istemedim işte

O beyaz noktalar arasında, her şeyden daha beyazken

Ruhumdaki ıssız denizde kaybolamazdım.

Bulurlardı beni göğümdeki yıldızlar.

Sonra ince bir bulutun peşinde rastladım

kanatlarında yabancı bir güz taşıyan yolcu kuşa

bazen bir güvertede, bazen renkli bir ormanda

bazen kayanın tepesinde beklerdi sesimi

ve hiç görmediğim yerlerdendi hikayesi

dinlerdik ben ve benim yarattığım o minicik ışıklar.

Kanatlarını çırptıkça mı yaklaştım bu kadar

yoksa gözlerime mi değiyor artık yıldızlar.

Bilemedim sesinde merhaba şarkısı varken

Yeniden bilmek istemedim bu saatlerde unuttuğum her şeyi

Sadece öyle beyaz, öyle yakın kalmak istedik

Ben ve benim yarattığım o minicik ışıklar…