Sebebini bilmediğin öylece gelip suratını asan histen haberdarım. İyileşmiş, izi kalmamış yaralarından. Kanamaya henüz yüz tutmuş olanlardan da. Senden haberdarım. Gözlerinin rengini hatırlayamıyorum ne kadar düşünsem de. Ama dünyayı nasıl gördüklerini kendimi kaybetsem unutamam. Tarif etmem istenince seni , yüzünden bahsedemem. Herkes kalıbını beğenirken ben harcını anlatırım. Elbet güzel yüzün ama her bir çizgisini bir satır gibi okur aşka altını çizerim. Fikrin heyecanlandırır beni. Üstüne diktiğin ceketleri değil, çıplaklığını düşlerim. Bilmediğin yeteneklerini, henüz dinleyip ağlamış olmadığın şarkıları. Olabileceğin şeylerle ümitlenirim. Hiçbir şey olmanı beklemeden.


 Yanımda değil yaşıyor olman dindirir yalnızlığımın sesini. Ne konuştuğunu dinler neye sustuğuna hayran olurum. Bana benzediğin için sevmem seni. Benzemeye olan ilgisizliğine yazarım şiirlerimi. Henüz yeni tanışsaydım kalem kağıtla felaket olurdun bana. İnsan emin olamaz yetenekli mi aşık mı olduğuna. Ürkütüyorsun beni. İçinde tek bir zerre boşluk yok ama ortada eksik parçaların, uzun bir hikayeye benziyorsun. Bomboş bakıyor gözlerin. Çelişkilerle dolu bir sadeliktesin. Hakkında bildiğim her şeyi gözümle gördüm. Acıların omzunun üzerindeydi. Anlatmaya çalışsan bu kadar iyi betimleyemizdin. Ben ruhunun sesine kulak misafiri oldum. O günden beri yatılıyım sende habersizce. Kıvrılabilir miyim ben de bir köşene?