bir günü yaşanmış yapan şey neydi?

yaşanmış gibi yapmanın zorluğu

ne ağırdı ruhun nazarında

zihnimin sularına giren tüm gemileri

aynı limana demirlemişken

zincirlerini kırıp

ufukta ağır ağır yol alan

mülteci zihnim.


geriye dönüp baktığında

sana yaşanmış hissettirecek şey neydi?

birini öpmenin dudaklarında bıraktığı sıcaklık mıydı

yoksa

saçlarından burnuna savrulan

deniz tuzu kokusu muydu?

ya da

ince ve özenli kesilmiş perçemlerini gözleri önüne düşüren

eylül akşamı esintisi miydi?

hiçbiri.


hiçbiri yaşanmış hissettirmeye yetmeyecekti

yaşamayı bilmeyip

kendini,

hücresine

gözler ardına saklayana...