Geldim yine bu meskene, içimde huzur tanesi
O gün gelse ne olur, biz bu şehrin iki bigânesi
Küçük bir serçeymişim, yuvamı bulamıyorum
Çoktandır çehremi saadet ile sulamıyorum
Rüzgar halimi görüp sarılıyor, esiyor tenime
Öyle hasret kaldım bilemezsin, o tok sesine
İki papatya yaprağını birbirine sözlüyorum
İstemsiz bir nazar ile o yolları gözlüyorum
Tahmin edemezdim, aşk keskin ve akvâ
Acısı ile döndürür kendine, bağlar takva
Hazineme yeni eklenen güfteler tanıyordum
Başta iyiydim çünkü zaman ilaç sanıyordum
Umut sokağım çıkmaza varacak mı bilinmez
Günler hızlı geçer ama öyle geçip gidilmez
Her gün duamla mahalini sarıp koruyorum
Müptedi bir ruh ile geçer mi söyle, soruyorum