kuyuya düştü karayelin

sürüklediği cılız, zulmedilmiş yaprağı

ardında bıraktı kadim melaikeleri

düşerken mutlu muydu

kim bilir ki?


öncelerden öncesi

bir faal ekildi

kimsesizler diyarının

yakılan köhne kütüphanesinde


yangına isyan bayraklarını çekip

akılla, ilimle, söz ile direnmiş kitapların

böğrüne böğrüne öksürdüm

güzelliğini anlatan methiyelerimi


alamut'tan atılma bir fedaiyim

lisanım pek, ben yek gölgeyim

nice meskenler gördüm çattım

çehreni belledim rabb şahit


bekle desem de durmaz kimse

kimselerle işim yoktu

reddiyelerim var dilimde

ahvale çomak sokan kalemim var elimde


dinecek kimi kervanların

kimi şah konvoylarının

atını tökezleten boran

rabbe duacı her eller


çalsın hüzzam peşreviler

kula kulluk edenler

omzuna çıkardığı kulun gazabından erinsinler

"hu" çeksinler eteklerinden


şahın tini bedhâh kul uyan!

tini bedkâr çöktü cennet vatana

bedhâh çöktü diyarımıza gündedün

kul uyan! cennet vatana gündedün yaram kanar.