Kimseler tanımasın sesimi
Dörtnala sevdalanmışken ayağımda lastik pabuçla!
Köşebaşında küfrederken hayrata, dişlerimde çiğnedim çocukluğumu
Ağzım annem kokuyor Nadia!
Dövüşürdüm her gece kralın terasında ve
gözlerim gözlerini arardı, bulabilsem belki hayatı savuracaktım
Belki bir kelle alacaktım ölümden
Kral bana bakardı Nadia, kral seni sorardı Nadia
Terastan izlerdim piç bir gemi kalkardı limandan
İçimde bir şey susardı
Uyurdum, uykularım demirdendi
Kabuslarımda satılırken ruhum gıkım çıkmazdı: Seni görürdüm
Piç gemi limana yanaşırdı uyanırdım
Kuşlar bana küfrederdi kırık aynada
Kırk ayna toplasam göremezdim seni Nadia
Güneşin alnına savururdum kılıcımı
Az ileride nefesim kesilirdi dizlerim çözülürdü
Tüfek ateşlenirdi mataramdaki su yere ağlardı
Göz altlarımdaki rıhtımda dururdum bazen
Heybemde biraz ekmek çokça ölmek!
Boğazım düğümlenirdi, çığlıklarım çırpınırken rıhtımda, yalın ayak
Senden bir ulak gelirdi, sağır ve zifiri
Kral görünürdü:
Ölümü koklardım
Sen hiç toprak oldun mu Nadia?
Ölüm en çok bana yakışır.
Gloowart
2020-04-17T20:33:33+03:00👏🏼👏🏼👏🏼