Yorulmadım yorgunum

Yollar var ki sonuna gidilmez

Yıllar geçilmez

Uyumaz, uyanmaz bir kız çocuğu büyüttüm içimde

Öfke bile duyamıyorum,

Kökü bendeyken göğe uzanmayan ağaçlara

Çünkü istemiyorum,

İçten içe yarının rengini bile


Yine de özgürlük bir solukla anılmasın

Aklımın içinde bayram şekerleri

Eski sandıklar, yaşlı öğütleri ne güzel

Dağıtsam saçlarını zamanın rüzgarında

Ölüm varmış, ölüm yokmuş bilmesem

Damarlarımda kan uyutan şu yorgunluğu

Derin bir of gibi göğe üflesem ne olur?

Çoğalır mı çocukluğumum yenmeyen meyveleri?


Yorulmadım yorgunum

Artık kendimi kandıramıyorum

Eskiyorum düşündükçe, raflara kızıyorum

Bağırsam şöyle duvarların yüzüne

Cebimden öyle bir şey çıkarsam ki,

Bütün talihsiz günlerim helalliğe gelse

Sarılıp ağlasak sonra,

Helal bile ederim hakkımı


Bazen bakamıyorum vaktin gelmesine

Dünyayı durmadan döndüren o iyi niyet,

Benden de birkaç nefes almış mıdır?

Yoksa benim burada beklediğim sevgiler,

Başka kentin ikliminde bozuldu mu?

Neden geç kaldı?


Yorulmadım yorgunum

Uyanmak bile ağırıma gidiyor bu evde

Kahveler kaynatsam başında bekleyip

Yüzümü yıkasam güldüğüm aynalarda

Kuryelere, komşulara, bulutlara selam versem,

Bu yükün ne kadarı kalkar üstümden?


Yorulmadım yorgunum

Bir uyku isterim, haftalar kadar

Koşup yetişemedim büyümekten dünyaya

Bende sabretmelik başka ne var?