Yaz bana gideyim

Gideyim boynum görünsün mezalim eğnine

Dumanları, çirkefi koy; yarayı koy

Uyut beni bilmezden gideyim

Hikmetine sual, bende ne arzuhal,

Akıllanmasam da vermezsin nasibimi

Almazsın da bileyim.


Yaz kötüye ver bağrımı kanatsın

İsterim tenhada, kuşkuda can atsın

Karaysa var, var ilişmezse kıymete var

Var canıma hılkımdan içeri; var


Benim alnımı iblisler mi gözler

Düştüğüm yer kalktığımdan yeğ mi?

Değer mi yani alsan da bu can

Adını koyduğun, sonunu gördüğün

Susup tuttukça tahtında benim toprağım,

Kanım da kıymetten gelmez değil mi?


Gördün mü insanları sen

Yandı mı canın böyle çıkmazdan çıkarın mı var?

Yırtarım perdeni yemin ederim

Kansa kan ve cansa kanmadım aha

Koydum aha, aha

Yok gözümde çiçekli bahçelerin

Yok karasından, külünden başka


Ama gör beni bu melametten içeri

Bir mülküm var koparsan da vermem geri

Bak serptikçe sen kafası karışanlar

Beni senden evvel alıyorlar zoruna gitmez mi?


Yaz da gideyim unuttur bana

Senin hor kırbacın buluttur bana

Bir nale duyarsan al korkmazım

Kanamazım sen yaslandıkça burnumdan gayrı

Ve hasretse de benim

Kavuşmak sevincedir, bana yok hayrı


Yaz hokkanda ne kara varsa

Bırakma taksimde başka insana

Ateşinde cehennem, fitnende iblis

Ne şikayettir ne itiraz aha da alnım

Yaz da gideyim demem


Boz kurbanın olayım.



Fotoğraf: Umut Soyer