Nasıl olduğumu sordun sen

Nasıl olduğumu sormaya cüret ettin,

Üstelik nefesin çok uzaklarda,

Çok uzaklarda yol alıyorken,

Sesinin kulaklarıma değmesi,

Sanrı ve hayallerden ibaretken,

Üstelik anlamışken bir şeyleri,

Örneğin her köşebaşının heyecanı,

İnsanın seninle göz göze geleceğini sanması,

Saçından teller düşen sokakların aklıma kazınması,

Emniyetsiz gezinirken ruhum,

Kaygılar okyanusunun içinde, yine hatırlamak seni,

Bölük pörçük rüyaların sebebi,

Bazı duaların başlığıyken sen,

Ki o duaları çocukken ettiğim dualara benzetirim ben,

Ki ben bazen ölümsüz olsun isterdim bu fani beden,

Bazen görünmez olmak, bazen uçmak göklere,

Şimdi başlığı sen olan dualarda bunlara benziyor işte,

Anlıyorum ancak Tanrı'yı, sanırım anlıyorum,

Kimse uçamazken göklere,

Kimse ölümsüz değilken,

Kimse görünmez olamazken,

En az birine dahi sahip olamazdım ben,

Seven sevene kavuşamıyorken,

Sevgisiz evlatlar, sevgisiz adamlara dönüşüyorken,

Aşklar yıllar sürüyor,

Dedeler, amcalar, geçmişe bakıp, uzaklara dalıyorken,

Düşününce güldüm sadece,

Sana sahip olamazdım ben.

Nasıl olduğumu sordun sen,

Sen nasıl benziyorsan sana,

Öyle ölüye benziyorken ben...