Ödüm kopuyor sesini unutacağım diye

Adımı seslenişini, başımı okşayışını.

Sabahları uyandırışını...

Güzel yürürdün bir de sen,

Onu da unutacağım diye korkuyorum bazen

Bütün mahalle hastaydı yürüyüşüne.

Kot pantolonun altında giydiğin siyah nubuklarla

Sol elini cebine atıp öylesine bir bakış atardın...


Nasıl koşardım sana hatırlar mısın?

Omuzlarından izlerdim bütün dünyayı

Hesabım vardı ya hani bakkal Saffet'te,

Bütün çocuklara çikolata alıp, kendime yazdırırdım.

Kızmazdın ama

Plastik kaşık çaldığım olayı saymazsak tabii...

Dinlemezdin bizi bazen

Biz anlatır dururduk sen "Nası yani?" derdin.

Televizyonun sesini kısıp filmlere seslendirme yaptığın geliyor aklıma

Bunu da unutacak mıyım mesela?

Bir de ne var biliyor musun,

O buz gibi, insanın kendine bile sormaya korktuğu soru...

İnsanın babası ölür mü hiç?

Bu soruya nasıl cevap verilir, çok düşündüm.

Tek cevabım, senin cevabın.

Nası yani?