Nazlı gülüm,
sen hep uzağa bakan,
bir rüzgar gibi kayıp giden,
dalı kırık, tomurcukların.
Bir yanın hep bahar,
bir yanınsa hazan.
Ne açarsın tam,
ne solarsın zamanla.
Köklerin mi susuz,
yoksa kalbin mi kırık?
Sessizce boynunu bükersin,
ama anlatmazsın hiç.
Nazlı gülüm,
yine de sana koşar bu yürek,
dikenlerin batsın, ne çıkar,
açsan yeter bana bir an.