Geçtim.

Tepe miydi yoksa düzlük mü

hatırlamıyorum

Nasılsa yuvarlandım hepsinde 

Nasıl olduysa oturmaktayım şimdi mavi bir sandalyede.


Şimdi hangi dilden anlatsam

Bir üzüm tanesinin verebileceği acıyı

Biri üzümü aşırmış

Öteki kökünden koparmış

Bir poşet dolusu üzüm, sayamadım kaç eder.


Alınan duyumlara göre

Üzümün ahı mıdır bilinmez

Son bir aydır

Oturmuş o da bir sandalyede

Uykusuz ve sigaralı,

Ciğerleri harap

Ederlerini söndürmeye çalışıyor bir kül tablasında.

Gri lekelerle

Bilmem kaçıncı kez 

Kazıyor da izin yok kuru dallardan

Yeminliler tanelerinin ölümünü yaşatmaya besbelli.

Yeminliler

Ölümden yeni taneler bitirecekler.