sen gülerdin, gözlerin çok güzeldi

sen bakardın

o zaman benim sana gelirken düşüşlerimin bir önemi kalmazdı

ben gülleri severdim,

sen yaseminler getirmişsin ne fark eder

bak az önce seni şu köşebaşında öpmüş gibiyim

ben beyazı severdim, sen tüm şehri siyaha boyamışsın ne fark eder.


sen öperdin, sözlerin çok güzeldi.

sen yürürdün mesela

öylece durağan bir yoldan hem de 

baksan öyle sakin bir yoldan

sana gelmek mümkün müydü düşünürdüm hep

ben güneşli havaları severdim,

sen ceplerinde fırtınalar getirmişsin ne fark eder.

bak az önce dudağında kalan muhallebiye gülmüş gibiyim.

ben seni severdim, sen kendini bir meyhanede unutmuşsun çok şey fark eder.


ben ağlardım, gözlerim kırmızı olurdu.

anlamlar yüklerdim anlamsız şeylere.

ne derdin hakkımda, tam o an 

delirdiğimi mi düşünürdün

yoksa gerçekten omzuna yaslanmamı mı dilerdin içinden.

ben hayvanları severdim, sen gidip avcı olmuşsun ne fark eder.