‘’Perişanlık içindeyken mutlu günleri anmak kadar büyük acı yoktur’’. Der Dante.
19 yıl sürgün hayatı yaşamış, delicesine sevdiği kadına kavuşamamış bir insanın ağzından dökülüyor bu kelimeler. İnsanoğlu o kadar aciz ki çektiği acıları dile getirmekten başka bir şey yapamıyor çoğu zaman. Sizce yaşadığımız acıları gerçekten dile getirebiliyor muyuz? Ya da mümkün mü sizce insanın çektiği acıları tam anlamıyla dile getirebilmesi? Hayatım boyunca okuduğum şiirlerden, kitaplardan çok etkilendiğim sözler oldu. Ama sonradan fark ettim ki beğendiğim, benim hoşuma giden sözler aslında başka insanların acılarının bir ürünüymüş. Ama biz insanlar bir şekilde acılarımızı dile getirmeye çalışıyoruz. Yazar ve şairler bunu yazarak yapıyor, kimi insanlar müzik dinleyerek, kimi insanlar susarak, kimi insanlarsa intihar ederek. Düşünün ki bir insan yaşadığı acılara katlanamayarak kendi canına kıyıyor. Çok trajik değil mi?
Oysaki bu dünyada en önemli şey kendimiz değil miyiz? Kendimizin en iyi arkadaşı, sırdaşı, dostu hatta sevgilisi yine kendimiz değil miyiz? Hangi acı yaşamayı imkansız kılar ki? Hangi acı kendi hayatından vazgeçirebilir ki insanı? Dante sizce intihar edemez miydi? Sebepleri yok muydu sizce? Çok sevdiği şehrinden sürüldü, sevdiği kadına kavuşamadı peki sizce niye intihar etmedi? Biz insanlar genellikle acılarımıza lanetler yağdırıyoruz, onların hiç yaşamamış olmayı diliyoruz. Peki sizce acılarımız gerçekten lanet yağdıracağımız kadar kötü şeyler mi? Düşünün ki bir insanla tanışıyorsunuz, onu çok seviyor onu hayatınızın merkezine koyuyorsunuz ama o bir anda ellerinizden kayıp gidiyor. Günler, aylar hatta yıllar geçiyor ama siz ilk günden itibaren bir acı hissetmiyorsunuz. Sanki o kişi hiç hayatınızda olmamış gibi, onu hiç tanımamış, hiç sevmemiş gibi oluyorsunuz. Sizce bu durum ne kadar insani. Ama bir de şöyle düşünün, kaybettiğiniz insanın acısını her daim yüreğinizde taşıyorsunuz ve o acı size o kişinin var olduğunu hayatınızdan öyle birinin geçtiğini size hatırlatıyor.
Siz olsanız hangi durumu seçerdiniz? Ben ikinciyi seçerdim, çünkü en kötü his bile his bile size sevdiklerinizden bir armağansa iyidir benim nazarımda. Çünkü çektiğiniz acı size insan olduğunuzu hatırlatır, güzel günler yaşadığınızı hatırlatır. Size umut verir, güzel şeylerin olabilme umudunu. İnsan bence birçok şeysiz yaşayabilir. Evsiz, arabasız, parasız, arkadaşsız ama insan umudu olmadan yaşayamaz. Çünkü insan o umudu uğruna yaşar. Belki de Dante o kadar acı çekmesine rağmen umudu sayesinde yaşamaya devam etmiştir. Kim bilir?