Halil mahzun yüzüyle içeri girer.

"Merhaba Yasemin Hanım. Nasılsınız?"

"İyiyim Halil Bey, siz nasılsınız?"

"Ben pek iyi değilim açıkçası."

"Neden?"

"Biz Sevim'le ayrılmaya karar verdik, daha doğrusu ben ayrılmaya karar verdim."

"Neden peki?"

"Bir süre önce Buse diye bir kadınla tanıştım. Yüreğim heyecanla atmaya başladı. Yollar ikimiz birbirimizi bulalım diye birbirine kıvrıldı. Vücudumda yolculuğa çıkan sevgi kelebekleri tüm yanımı sardı. Bir gün yürüyüşe çıkmıştım, yanıma geldi. Onu hayretle izledim, bu hüzünlü güzelliği... Bana neden öyle bakıyorsun dediğinde cevap bile verememiştim, afallamıştım aslında. İlk karşılaşmamızda bana Nazım'dan bir şiir okudu. Bilir misiniz?


Ne güzel şey hatırlamak seni,

bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin

ve saçlarında

vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...

İçimde ikinci bir insan gibidir

seni sevmek saadeti... diyor.


Bir sesin içinizde tekrar tekrar yankılanması nedir bilir misiniz? Ben o gün, oracıkta, birden, aniden... Kendi içimde çokça utanarak kendimden onu sevdim, sadece sevdim. Üç defa falan görüştük, hep beni kırmamak için oldu bu görüşmeler. O çok düzgün biri, benim hayatıma zarar vermek istemiyor. Sevim ile çok kez devam etmemi istedi ama nasıl devam edebilirdim ki ben ona aşık oldum işte…

Son görüşmemizde Sevim'den ayrılacağımı söyledim. Biliyorum, kötü bir adamım, biliyorum çok kötü bir adamım sizin gözünüzde! Buse bana inandı. O kadar çok inandı ki ben artık Sevim'le bir hayat sürdüremem. Buraya da son kez gelişim. Sevim'den boşanacağım ve Buse'yle bir hayat kuracağım. Artık buraya gelmemi gerektirecek bir şey yok. Buse hep benim yanımda ve bana her konuda inanıyor."

"Bu çok hızlı gelişen bir süreç değil mi, hislerinizden bu kadar emin misiniz?

Ve Sevim Hanım size inanmasa buraya bu ilişkideki sorunları çözmeye gelir miydi? Bence tedaviye devam ederseniz sizin için daha sağlıklı bir gelecek olmuş olur."

"Hislerimden çok eminim. Ben Buse'yi çok ama çok seviyorum. Evet, Sevim'e büyük haksızlık ettim. Aklımda başkası varken o eve girdim. Onu aldattım, onu kandırdım, yalan söyledim. Ona da söyledim ve binlerce kez beni affetmesini söyledim. Sevim benim için çok kıymetli ama bu ilişki çoktan bitmişti, zaten hep kırık döküktü. Ben Buse'de heyecanı buldum, yaşama başka gözlerle bakmayı öğrendim.

Başkası için ayıplanası bir şey biliyorum ama ben bunu yaşamak istiyorum Yasemin Hanım ve dediğim gibi, artık buraya gelmemi gerektirecek bir durum kalmadı."

"Bence buraya gelme konusunu bir kez daha düşünün. Bu konuda çok uzun bir yol katettik diyebilirim. Bence burada konuşmak size de iyi gelen bir şey. Buse Hanım da size inanıyorsa ve tüm gerçeklikleri göğüsleyebilecekse yanınızda durur bu konuda eminim ki."

"Bunu düşüneceğim, şimdi gitmem gerekli Buse beni bekliyor. Size de her yadımınız için teşekkür ederim. Sizinle konuşmak büyük bir zevkti. Hoşça kalın."

"Sizde hoşça kalın Halil Bey."


Odadan çıktım ve hızla indi merdivenlerden ayaklarım.

Yolları yemek istercesine, kemirircesine hızlıca tüketmek ve bitirmek istiyorum.

Sana gelmenin ne kadar derinindeyim biliyor musun Buse?

Seni, yalnız seni düşünmenin ne denli önemli olduğunun farkında mısın? İnsanları, eşyaları, kuşları ve kelebekleri, her şeyi erteleyebilirim sana varmak için.

Sana hemen varmak için... Çünkü zamanımız az çünkü yarını göremiyoruz. Çünkü henüz gardımızı almadık bir şeye! Mücadeleye hazır değiliz ve sevişmeye. Varmaya bile hazır değiliz henüz ama sade olmak yanında, var olabilmek için saniyeleri, dakikaları tüketebilirim. Tüm şu yaşadığımı silebilirim, değiştirebilirim seninle yaşadığım o dakikalara.

Şimdi o banktayım işte, karşılaştığımız bankta. Rüzgar ılıkça vuruyor enseme, henüz sensiz geçen zamanları önemsemiyorum şu an. Gözlerim dalgınca senin gelişini beklemekte. Sense yine aynı tondan giriyorsun hayatıma o sivri, keskin topuklularınla. Her ses daha gür ve bana geldiğini belli eder gibi. Saçlarından, omuzlarından bahsetmiyorum. Sade gözlerin, sade gözlerin..."

"Merhaba Halil?"

"Merhaba Buse."

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Yasemin Hanım’ın yanından geliyorum. Ona her şeyi anlattım ve bir daha gelmeyeceğimi söyledim ve Sevim'den boşanacağımı."

"Çok iyi yapmışsın, sen gayet iyisin ve sorunun hiçbiri sende değil. Oraya gitmene gerek yok. Ben her daim yanındayım ve seni bırakmayacağım, bunu bil. Seninle yeni bir hayat kuracağız."

"Sevim'e ne zaman dava açacaksın?"

"Pazartesi olacak sanırım."

"Anlıyorum..."

"Üzülme ne olur, bizim tek suçumuz birbirimizi sevmek."

"Seni seviyorum Halil."

"Ben de Buse."