Çağlayarak akan nehirdeki suyun
İnsanı yürüdükçe aşındıran yolun
Yağmurları gökte gezdiren bulutun
Ve damarlarımdaki duru sıvının
İnanmıyorum artık beni de devindirdiğine
Hibiskuslar açarken mavi beyaz
Çınarları sarartan mevsime küfrettim
Mapuslara mektup götürmeyen postaneye
Annemi hasta eden o çalıştığı hastaneye
Dişlerimi hep gıcırdata gıcırdata biledim
Zaman içindeyken zamansız yaşamaya
Öküzün boynuzları üstünde mekansızlığa
Alışamadım, siz gibi her gün hayret ettim
Alışamadım siz gibi her gün hayret ettim...
Sapmadığımız sapak kalmamıştı diyorduk
Göze almadığımız keskin viraj
Yokuş yoktu aşmaya zorlamadığımız
Sıratın bizi zorlayacağına ihtimal vermem
Her gün sıratlar geçen arkadaşlar tanıdım
Yüz çizgilerinden anladım neydi korkuları
Onları baş zebani gelse korkutamaz
Onların gözyaşlarıyla karılmıştır
Yeniden başlamak duygusunun harcı
Gürül gürül yaşamayı ölgün hisleri
Onlar öğretti durgun suda kulaçlar atmayı
Bir fiil üzerinden hayatı bilfiil yaşamak…
Kırılgan öfkeyi sessizce sevmeyi
Ve eylemek aşkı
Onur Berkay Yapıcı
2022-12-11T20:19:19+03:00Tarzınızı beğendim, akıcı yazıyorsunuz. Kaleminize sağlık.