birkaç eksik çizgiyi tamamlayan zaman 

belki başka bir çağa taşır hüznümü.

belki bir tomar trajik öyküdür,

uyudukça yazdığım.


dizlerim kırık 

elim çenemde değil 

oldukça başımda ve titremektedir.

bir deli düşüncedir 

hıçkırarak ağladığım,

şimdi kahkahayla taşırım yarına.

belki en yoz 

belki en doğal yerimdir 

unuttuğum hatıralar.


ama bir avuç gülmektir 

yağmura bir isyan! 

ve düşün düşün 

kazılan bir maden gibi 

boğazımda kömür kokusu

parmaklarımda yaralar

gönlümde kara...


aranan bir şey miydi 

o mutlu günler tablosu,

yoksa bulunduğundan mıdır 

adına verilmiş bu kutsal yolculuk.

belki sırf olsun içindi her şeye başlamak,

belki salt başlamak yerinde bir heyecandı sebebi.


şimdi tekrar bir yaşamak olsa koltuğumda,

omzumda tekrar bir kahkaha bulsam sabahları 

döner miydim en başa? 

düşünen bir şeydim ben 

oldukça durgun

gayet soluk ve tenha. 

düşünen bir şeydim ama,

her sebep 

sonucuma bir mızrak yarasıydı benim.

ve her sonuç,

derimden sıyırdığım hakikatti.

şimdi bir çıplak yılan gibi 

karanlıklar aramaktayım sahra'da.


orada veya değil 

git bak derlerdi.

baktıkça dünyaya,

kararan bir şeydi benim aynam.

ve bulduğum şey 

o deryalar sonsuzu 

bulut kudreti

rüzgar soluğu o şey 

kayıp bir sayfadır 

uykumdaki uzayda.

belki nerede 

belki değil,

gidip bakmak için yine de o uykuya,

freud'dan bir aforizma bağırmalıyım yastığıma...