Nostalji duygusu insanın bir daha ait olamayacağı zamanlara karşı duyduğu tarifsiz özlemi tanımlar, bugün de nostalji üzerine yazmak istedim. Neydi bizi geçmişin sancılı kimi zaman mutlu çoğu zaman yaralayıcı anlarına bu denli hasret hissettiren diye günümün çoğunda düşünürüm de bir türlü bulamadım kendi içimde cevabı. Anı yaşamaktan o kadar uzağız ki belki de değerini hep sonrasında idrak ediyoruz diyebilir miyiz?
Peki neydi bu tarif edilmesi güç sadece, vay be! diye dilimizden döktüğümüz his. An tehlikelidir diye bir yazı okumuştum yıllar önce şundan bahsediyordu; İnsan geçmişi yaşayıp bütün tehlikeli olasıkları ya yaşadı yada yaşamadı ve başına gelebilecek herhangi bir olumsuzluğu telafi edebilme veyahut şuan da o olumsuzlukların onun bünyesinde eskisi kadar bir tesiri olmadığından mütevellit, geçmiş bireye daha güvenli bir alan olarak gelmektedir. Çünkü 'AN' tehlikelidir ve yaşayacağı herhangi bir olumsuzluk onun için yeni ve daha acı verici olmasından kaynaklı insanı tedirgin eder, aksine geçmiş ise tam tersi onun için bir kaçış güvenli liman etkisi yaratır zihinde. Hani insan belki hayatı boyunca görmeyeceği birini bir zaman diliminde kaybeder onunla geçtiği yollardan her geçtiğinde içinde oluşan bir boşluk hissi yaratır ya, o kaybetme sebebini değiştirme veya değiştirmese bile onunla o anları tekrar yaşamak hissini en derinlerde hisseder.
Hepimizin içinde bir dönem hissettiği veya hissedeceği bu his, kaybettiğimiz güvenli limanlarımızdır aslında. Bir daha eski limanlarda bulunamayacağımızı beynimiz anlayamaz ve o anıları birer film şeridi gibi bazı kutsi anlarda zihin gözümüzün önünden geçirir. 'AN' dan bu kadar kopuk yaşamamızdır bunca hissin sebebi ve muazzam bir büyüklükle kabullenmeliyiz hayat denilen bu zaman dilimini, kayıpları ve kazançlarıyla birlikte.
Herkes ölür, günün birinde ne yazık ki bu bizim biyolojik gerekliğimizdir. Nostaljik his bireyi bazen andan uzaklaştırır fakat bazıları vardır onlar sadece orada yaşarlar. İşte sözüm onlara yapmayın dostlarım, kardeşlerim... Hayat geçmişte yaşayıp mutlu olabilinecek kadar uzun bir macera değil, geçmişe bakıp o zamanlar mutlu gözüküyormuşum diyerek değil o 'AN' da ayna'ya bakıp ne kadar güzelim, ne kadar mutluyum diyeceğiniz bir yer olmalı.