Sanki zorla sevdiriyorum kendimi. Aslında sevilecek yanım yok da sanki, özellikle çabalıyorum. İşe yarar biri olmaya çalışıyorum sanki. Ki sevilebileyim. Ama farkındayım bunların. İnanmıyorum o yüzden sevdiklerine. İnanmıyorum hiç davranışlarının saflığına, masumluğuna. Sevgi yok sanki. Belki eskiden vardı ama kalmadı. Tükendi bitti. Yıpranıyorum. Daha güzel günler yok önümde. Sanmayın ki eskide kaldı. Eskiden de yoktu. Hiç olmayacak. Çabaladığım şeyi sorguluyorum. Ben neden her sabah uyanıp işe gidiyorum. Ayakta durduğum saatlerin, gecenin bir vakti işten çıkmamın ne anlamı var. Geçen saatler, düşünüyorum. Varamıyorum bir yere, ne yürüdüğüm yolda, ne de zihnimde. Sonsuz anlamsızlık. Yapmacıklıklardan kurtulamıyorum. Ah bir silkebilsem yakamı rahatça. Ama yok. Ben o hissi ne duydum ne gördüm. Ne duyacağım ne de göreceğim. Ümitsizliğe kapıldım sanmayın sakın. Korkmayın, ben hep ümitsizdim zaten. Bu yazdıklarımı okuyup da üzülmeyin sakın halime. Kimse anlamadı beni. Kimseden de beklentim yok. Evet kendimi kandırdım yine. Bakın sizin gözünüzün önünde yaptım bunu. Nasıl da yalancıyım. En çok benim beklentim var. En çok ben sevilmek istiyorum ve en çok da ben yalnızım aslında. Üzülün istiyorum bana içten içe. Acıyın halime de bileyim ben de üzülecek halde olduğumu. Yetmezmiş gibi bir de buna üzüleyim. Havalar artık sıcak, yaz geliyor. Hiç de çekilmez şimdi mutsuzluk bu sıcakta.