İnsanların yapmacıklığı yoruyor beni.

Atılan kahkahaların tizliğine öfkeliyim.

Saatlerce konuşuyorlar.

Kurulan cümlelerin anlamdan yoksun oluşuna öfkeliyim.


Sevinci de üzüntüyü de abartıyorlar.

Yalandan tepkilerine öfkeliyim.

Ne yaşarlarsa hepsi suyun üzerinde.

Bu kadar riyakar oluşlarına öfkeliyim.


Hepsinde birbirinin aynı olma çabası.

Bir kalıba sığma meraklarına öfkeliyim.

"O benim ne işime yarar? Bundan hangi iyiliği görebilirim?"

Çıkar uğruna kurulan tüm ilişkilere öfkeliyim.


Durup bakıyorum da,

Ben aslında kendime de öfkeliyim...

Hep bir saklanma çabası.

Yüzüme taktığım maskenin sahteliğine öfkeliyim.


Duygularım hep en derinde saklı.

Atacağım çığlıkları kendi içimde filtreleyişime öfkeliyim.

Hep bir geçmiş pişmanlığı, gelecek kaygısı

Yazın güneşinin keyfine varamayışıma, kışın soğuğuna göğüs geremeyişime öfkeliyim.


Negatifliğe esirim.

Gülümsemelerimin tedirginlik gölgesi altında şekillenişine öfkeliyim.

Hep bir nefret hep bir sinir hali,

Ben bu kadar öfkeli oluşuma öfkeliyim.


İnsanların küçücük pencereleri var;

Dünyaya oradan bakıyor,

Hayatı o pencereye sığdırmaya çalışıyorlar.

Benden de aynı şeyi yapmamı bekleyişlerine,

Koca dünyayı küçültme çabalarına öfkeliyim.