Behzat - 15 / 6 / 23


Şu aralar debelenip duruyorum. Koca okyanusun ortasında küçük bir balık gibi dalgalara kapılmamak istiyorum ve bir köpekbalığının gelmesinden korkuyorum. Kimi zaman da o köpekbalığı olmak istiyorum, kendi halinde takılan masum zayıf insanları parçalamak itiyorum. Onların kalplerini kırmak ve gözlerindeki hüznü görmek öfkemi besleyen yegane şey. 3 yıldır öfke sorunumla uğraşıyorum bunu bahsi geçince dillendirmeyi severim, bu sorunu çözmekten çok sorunla anlaşıyorum. Kimi zaman öfkemi besleyemediğimde içim içimi yiyor ve ya spora giderek yada bu şekilde yazarak kendimi sakinleştiriyorum. Eskisi gibi sık yazamıyorum bunun sebebi geçen sene çok fazla duygusal biraz heyecanlı ve biraz da berbat olaylar yaşamış olmam. Bu sene eskisi kadar olaylı geçmedi, okula başlarken lise gibi olur dedim ama kendimi eskisi gibi olamayacağım bir yerde buldum. Uzun zamandır eskisi gibi olmak istiyorum aslında, böyle kötü hisleri benimsemediğim halimi hatırlayıp duygulanıyorum ve bazen çocukluğumdan kalma müziklerle o anları özlüyorum. Özlediğim şey sadece bu anılar değil aslında, eskisi gibi olmayacak pek çok şeyi içten içe özlüyorum. Normalde bu sorunları kolayca aşardım ama bu sefer o imkanı kendimce yaratamıyorum ve yetersiz olduğumu hissediyorum. Değişen şeylerin varlığı büyümenin bir parçası ve değişim her zaman kötü bir şey değildir sadece kendinize bir kurtarıcı rolü biçtiğiniz takdirde hiçbir şeyi değiştiremediğinizi görmek baya kötü hissettiriyor.