Yıllar yıllar önce sevgilim


Ağaçlar bizim, orman bizim, dünya bizim,


Ağaçtaki elma bizim...


Yasak yok dilimizde.


Evimizden sürülüyoruz, sorun değil


Sürgün bizim.


Cennetten kovuluyoruz,


Cehennem bizim.


Yıllar önce sevgilim


Bir sığınaktayız seninle


İşgal edilmişiz, korku bizim,


Yitirdiğimiz topraklar bizim, kan bizim, acı bizim.


Düşen bomba, toz bulutu, ayrılmayan ellerimiz bizim.


Tarihte bir zamanda, beton yığınının üzerindeyiz.


Bir rejimi yıkmışız, tarih kitaplarına geçmişiz.


Sıkılı yumruğumuz, çatık kaşımız, isyan çığlığımız, özgürlüğümüz bizim.


Geçmiş bir vakitte


Batmaz denen bir gemideyiz.


Güvertenin tepesinde izliyoruz hayatımızın son sahnesini.


Yükselen su bizim, karanlık bizim, dipsiz okyanus bizim.


Çok çok önce bir mağaradayız seninle,


Yanan ateş bizim, yıldızlı gökyüzü bizim, duvardaki el izleri bizim.


Bugün bir kentteyiz,


Işıklardan görünmeyen gezegenler, beni bulmak için takip ettiğin yıldız bizim.


İnsan olmamızdan çok önce bir ağaç dalındayız,


Şakımak bizim, daldan dala uçmak bizim.


Belki de bugün denizde bir dalgayız


Dolunaylar bizim, ufuk bizim, birbirimize karışmak bizim.


Gelecekte bir yıldız olacağız.


Neler olacağı bilinmez ama onlar da bizim.


Bin kere öldük seninle, sorun değil


Bin kere birbirimize doğmak bizim.