Bir kabusun yakışıklı suratında 

kükreyen beyaz eller görüyorum

kahverengi kabusları sündüren eller

yutmadım hülyalı yalanları ve kanlı pervazları

Bir kabusun dikenleştiği yastıktan yazıyorum

panik leylaklar koşturuyor içimde

gamsız bir güzelliği süpürüyor ölüm

ölümün kaçıncı parmağı senin yüzün? 


Benim miyop bir kindarlığım var

sekerek dönüştürüyorum uyuşukluğu

hacdan dönmüş bir ateist gibi

kül gibi sirkeliyor yalanı omzundan

ölüm korkuyor ölmekten

ölüm süpürüyor hınçla şüpheyi

bir kabusun yakışıklı suratında

çocuk sesleri. 


Can havliyle sesleniyor anne

falso vermemek için ucuz bir maske takıyor

kemeri dar geliyor beline

üç beş övgü için belki de

cilalıyor elmacık kemiklerini

yine de kabus olmak için çok yakışıklı

yine de kükremesin artık içime içime

salyasından yavşak sarsıntılar akıyor

bir kabusun yakışıklı suratında

çürük bir yastığın yanağıma yapıştığı

ve beni silerek ölümle taçlandırdığı

uykusuz kaç gece.