Yakışmadı çocuk,

 sen daha 5 yaşına yeni basmışken

Çiçeklerini ölüme hediye etmeleri yakışmadı.


Hali pür melalinin,

Ahu gözlü annenin saçları arasında sıkışmış 

tırnak uçlarını kemiren kederinden belli olması 

Bize yakışmadı.


Bu depremler,

Hayatının inşasını enkaza çevirirken,

Bir yudum su vermeyi ihmal edenlere 

Yaşamak yakışmadı.


Yaşına yakışmadı ölüm 

Sana bir hayat inşa ederken 

Hayatını enkaza çeviren babanın.


Bu kadar uyumsuzluk oturmuşken üstümüze 

Ey çocuk 

sana ölüm yakışmadı.