I

ben gidince

şehirde bir alçaklık

içtiğim şarabın çanağına

tükürür düşmanlarım

çürük ve fırlak kahkahalar

ve küfür başlar çiğnenen yeminlerin ardından

silahların öksürüğü kadar

hiçbirinden medet umma

kanlı söğütlerle oturup alay eden rüzgâr



II

çünkü benimledir tanrı sözü

insan yüreğini gümbürdeten

aşkın ve savaşın kelamı benimledir

yoktur ötesi uzlaşmaz

dişlerin arasından bir hınç sivrilir

alnında sevda yerine öfke belirir kadınların

gölgeler doğrulur yerinden

ben gidince ardımdan

topuğuma çelik bir ok vınlamalıdır

çünkü yoktur ötesi uzlaşmaz

ateşi çalan ve onu buyuran

ölümün ardından koşmak

boyunduruk kabul etmez hiçbir zaman