ölümün gözlerinden doğan ıslak bir kanarya olduğumu

duymak isteyen birkaç kişiye anlatıyorum

bir gülü sahiplendim dikeniyle

sen çürümekle evcilleşmek arasında

bir fark olmadığını bilmiyorsun

hani sen dönüyorsun ya ekseninde

belki de geviş getirmemelisin kendini üzerime

gümüş su akışkanlığını kaybediyor tenime yapıştıkça

ölüm kabuslarımı emziriyor

ve varoluşun bir vesikalığı ayraç niyetine öksürüklerim arasında

ölümün gözlerinden doğan ıslak bir kanarya olduğumu

artık inkar etmiyorum

bir doz uyuşturucuydun sen

acıyla ilham arasında, o ince çizgide

seni yasaklayamazdı kimse

bir daktilo çizebiliyor hayatı

bir keman nüksedebiliyor tekrar hayatta

bir halüsinasyon çökebiliyor kavşaklarına hayatın

bulutlu bir bıkkınlık ceplerimde

benler birikmiş kollarında sırtında

en sert dozu çektiğimi inkar etmeyeceğim

ölümün ıslak kanaryası titriyor güneşli günlerde