Kimseler duymasın
En mor halini sesinin,
Kimse görmesin
Kasvetli bakan gözlerini,
Yorul sabahın telaşından
Yorul ki tutabileyim ellerini.
Yok olsun evren
Estiğinde meltemin,
Esir alsın parmak uçlarını
Kum tanecikleri,
Acısın gözlerin
Acısın ki sahili izleyebilelim.
Fark etme dönen tantanayı
Kurumuş nehirleri
Zıplaşan kurbağaları
Korna sesi dolu sokakları
Kaynaşan çocukları
Yuvarlanan yumurta kasalarını
Sadece ikimiz
Kimsenin adımızı bilmediği bu pencerede.
İki sandalye
İki kupa
Bir dudak izi
Bir sıcak battaniye
Kısık çalan TV sesi
Belki balkon
Belki bodrum
Dersen ki boş ver
Boş veririm düşünmeyi,
Boş veririm aynada izlemeyi
Ağlamaya yüz tutmuş gözlerimi,
Boş veririm hadsiz sözlerime eşlik eden
Öfke haznelerimi.
Ama boş vermen gerekir senin de;
Yağlamayı sürekli ertlediğim
Gıcırdayan menteşelerimi,
Boş vermen gerekir
Balkonuna yuva yapmış güvercinleri,
Boş vermen gerekir
Yarın gideceğin gerçeğini,
Mazur görmen gerekir
Zehrimi arzu edişimi.
Kapı kapalı
Kimsenin numarasını bilmediği bu odada.
İki tabak
İki beden
Bir kanepe
Soğumayı bekleyen bir şişe
Belki soğur
Belki ısınır aşkın eşkâliyle...
Aysar Birgen
2021-11-20T17:29:40+03:00Emeğinize sağlık 👏🏻