Lütfen sökmeyin yapısını bu metnin. İçimden de dışımdan da ne geldiyse, hatta ne gittiyse yazayım. Yine yabancılaştırdım kendimi sınıfta. Ne hoca ne de her biri aşırı ayrı, aşırı önemli hayatlar yaşayan sınıfdaşlarım umurumda. Ben sadece sessiz kalmak istiyorum ama biri de sorsun istiyorum neden sessizsin Can, böyle değildin sen diye. Aklımda fanteziler kuruyorum, bu soruya cevap veriyorum, herkes dinliyor; ben en güzel kelimeleri, en nadir kalıplarla bezeleyip duraksamadan, kekelemeden cümle yapıp şaşkınlıklarına ve hayranlıklarına bırakıyorum beni tanıyanlara, tanıdığını sananlara... Kimse de çıkıp sormuyor ki Can neyin var, neden sessizsin? Ki sormasınlar da, hayalimde kalır tüm müthiş cevaplarım; tiradım, kekelerim. Ama bilirim kekeleyeceğimi, o yüzden sadece geçiştiririm. Kimse de üstelemez ki zaten. Umurumuzdaymış gibi yapıyoruz değil mi, ben bundan yoruldum belki de. Dedim ya "yine" diye, daha evvel de olmuştu bu ama daha uzun sürmüştü bu hal, artık gelişinden tanıyorum bu haletiruhiyeyi, ayak seslerinden tanıyorum ki hemen yazıyorum şimdi gelip sinsice oturmadan ciğerime. Sonra bu halimi üstünlüğümden sanıp daha da susmama izin vermeyeceğim. Ama ne istiyorum ben aslında var ya, şimdi mesela bir kadın gelsin ve üşüyen ellerimi tutsun; minik, sıcak, pamuk elleriyle ısıtsın ellerimi. Sonra hiçbir şey demesin, ilk başta baksın o sımsıcacık gözleriyle ama sonra ben göz göze gelmeye de üşeneyim, biliyorum, üşenirim. O da fark etsin bunu, bakmasın gözlerime ama tutmaya devam etsin ellerimi, avuçlarını avuçlarıma denkleyip parmaklarımı kenetlememe gerek olmasın ve o da bilsin bunu. Sonra zaman kaybetmeden yanıma otursun. Susalım öyle. Ben kafamı sallayayım aklımdaki melankoliye, o da gökyüzüne baksın benim yerime. Benim yerime alsın içine maviliği. Çok da şiirselleşmeyelim, asıl sorun ortada: havalar ısınıyor ama bira alacak param yok, biri çakmak hediye etti ama sigaraya yine zam geldi. Ah, şimdi bunlar olsa ben durur muydum bu sınıfta, umursar mıydım yerime kim imza atacak diye? Atardım kendimi kordona, Halkapınar'dan sonra 15-20 dakika en fazla, bunu şimdi okuyanın yerine denizin kafasını şişirirdim. Özür dilerim.