Sendeki bu hâl, adımlarındaki bu eda..

Tanrı katına dikilmiş gözlerin

Borcu fazlasıyla bekletilmiş alacaklı gibi

Kaçak göçek nidaların, kederin kaçak göçek

Yemin ederim acını duyuyorum

Gönülsüzlüğüne ortağım

Lakin hayır gelmez insana tepeden,

tek başınalıktan.

Çekilmek olur mu kendi yaşamına

Hor görülmüş bir güzellik için inadına

Bir günü de kendin için yaşamadan ölünür mü?

Ya da kimseye dokunmadan yürünür mü?

Tanıdık bir yüze düşmeden, 

indirmeden masumiyete kalkmış bir eli, korkağı bir adım öne itmeden, 

arsızı yakasından tutup yüzünü aynaya tutmadan

Yürümek olur mu, doğrulmadan...

Huzursuz huzursuz dolanıyorsun, 

sağa sola saldırıyorsun 

Çünkü yoksunsun! 

Eksik ne söyleyeyim mi? 

Çekip alsam seni yaşamın ellerinden

Kimsenin haberi olmaz eksikliğinden

Dokun artık!

Dokun da düzelt! Güzel olan ne varsa sahip çıksın izlerin.

Toprağa değmeden elin, kimin umrunda avucundaki verimin 

Hakkındır kimse bütünüyle adanamaz, 

Onursal tarafı da yoktur zaten

Hakkındır, kimse bütünüyle yetemez, yetişemez

Gel gör ki ümit kesmek vazgeçmek 

Geldiğin bunca yolu geri yürümektir

Ümidini kesme, ardımda kalma, bana ümidimi kestirme

Sonra bunca yıl nereye nasıl sığarım

Sonra seni kat kat arşta hangi sıfatla ararım

Olur da bulursam bir korkaktan ne umarım

Yerin hangi yüzü barındırır beynimi

Bulanık beynim, mahşer yeri...

Sen, mutlak ihtiyacım amacım  

Olur da kaybolursan

Zaptolmaz daha yalnızlığım