Gün sefil, dolaşıyor

pencereler, balkonlar, mutfaklar

Olamıyorum onlardan, onlara ait, hiç

Ellerim olsa ayaklarım olmuyor ışığa

Gözlerim olmuyor denge, kuramıyorum

Gölgemi çıkarmıyorum yollara, uzun

Hep kısalıyorum, kısalıyorum

Adımı hiç unutmuyorum

Sıkılıyorum buna

Gevşeme yok hiç eller yok odak yok

Tünemiş ya da çökerek yerleşmiş

Kabukları soyuyorum habire

Midemin biraz üstünden

İçerden ellerim, içime ellerim

Dönüyor

Soyuyorum kendimi suya

Kendimi yalnız suya


Her gün en az bir perdeyi unutuyorum

Bunu, iyice hatırlayarak yapıyorum


Şimdi, tam olarak şimdi

Hiçbir süsü olmayarak şimdi

Archive'den Again yürüyor

Yutkunuyorum, ardından gidiyorum

Gözlerimi sıkça kapatıyorum

Kulağım da, ağzım da, burnum da

Gerçeği ne bozuyorsa

Ondan istiyor

Yeşillik görünce gardımı uyutuyorum

Saat beşte gelecekmiş Pablo

Ellerimi buna iyice indiriyorum


Hayır hepsi hata değil bazısı kasıtlı yanlış

demiyorum kimseye yönelmiyorum kaçarken denk geliyorum bazı şeylere

yöntem sevmiyorum tecrübe ya da

kesinlik sevmiyorum ama sevmiyorum

kırılan dahil hiçbir şey sitem etmiyor

yalnız ellerim eleştiriyor beni

yalnız boynum omuzlarım ayaklarım

yorularak anlıyorum birçok şeyi bir sürü şekilde başkası olarak bazen ama kendim olarak hiç aklı olan kimseye beni gör

demiyorum diyemiyorum


Yürüyorum, deniz Allah deniz

Ağaç Allah ağaç

Güçsüze tapınıyorum

Yerimi tüylü hayvanlara verip

Yeşil kokuları özlüyorum

Yürüyorum fakat

Yürüyorum fakat

Dört adım olamıyorum pek çünkü

Hızlanmak değil yavaşlamak istiyorum

Aradığıma yetişince bulduğumu yerine bırakıyorum

Böylece birinin boynu gibi, elden ele dolaşıyor Pablo'nun ışıklardan sakladığı


Yani şu ki

Bu sabah neye uyandıysam

Dün en çok onu istemiyordum

Yokluğu koşturmaya neyim var

-ki benim

Soruyorum bulamıyorum

Kimliğimi yeniliyorum, yeniliyorum

Yeniliyorum her sabah veya

Öğlen veya akşam

Anlıyor musun bunu Pablo

Gün batıyor beni doğurur gibi

Haziran 16 gibi, ilk kez düşmüşüm gibi haziran sevmiyorum


Biri beni ihlal etsin

İstiyorum

Girsin alanıma ve çıkarsın oradan

Beni elinde

-ki dut mu

silah mı fark etmez

Beni çıkarsın

Otuz yıldır varım orada

Ama bin yıllık hatırlıyorum


Yine kendime

Bilen kendime diyorum


Unuttur burayı bana

Çünkü burada hiç

Yani hiçbir şeyi tanıyamıyorum

Sade hatırlıyorum


Gördüğümde, kendimden

başka diri, başka dili bulamıyorum

Beni ışıklardan, beni ellerden,

beni seslerden son derece

sakla Pablo

Buraya geldim ama

Dönüşü hatırlamıyorum elbet

Çünkü hiç bilmiyorum

Diyemiyorum

Ve

Bilemiyorum kendime kimseyi

Evet, hiç.

İçimi seslenmiyorum.