Mitolojik bir heykel gibi duruyorum,

Bu kararmış zamanın düşkün piyasasında.


Hiç bilmediğiniz çağlardan atlamış buraya,

Dimdik ve gülecen bir onur abidesi edasıyla.


Dönüp kendini sokan bir akrebin yazgısında,

Alnına umarsızca kurşunlar yediren,

Gençlerin yazgısında.


İnadına gül demetleri kusan baharların hatırına,

Olanca kara,

Ve

Olanca aydın.

Gül,

Gül başına.


Ben gülecen bir sevgi kuşuyum dostlar,

Bakmayın böyle köpürüp taştığıma.

Gagalarımda bahar tohumlarıyla,

Karanfiller savuracağım kapılarınıza.


Şerrin gizindeki sonsuz hayırım,

Bir yıldız patlamasıyım iman deryasında.

Parıldayıvereceğim karanlık çıkmazlarınızda,


Duyuyor musunuz?

Yersiz bir kahkaha gibi yayılıyorum bulvarlara.


Gülünç bir fiyaskoyuz her birimiz.


Amaan, çok da mühim bu dünya..


Geçin bakalım her şeyi,

Güzel gülenler dizilsin sıraya.


Ağzınızı sarkıtmadan gülün,

Geçecek belki bütün karmaşa.


Ne dersiniz?

Onur mu dersiniz?


Onur ya, ONUR. ONDU.