Gömleğim tuza bulanmıştı o gece.
Ve ben ısrarla uzanırken sigarama,
Puntosu kalın ve italik küfürler ediyordum
Artçıları bitmeyen öksürüklerime.
Daha iyi...
Mitolojik bir heykel gibi duruyorum,
Bu kararmış zamanın düşkün piyasasında.
Hiç bilmediğiniz çağlardan atlamış buraya,
Dimdik ve gülecen bir onur abidesi...
Aynı duvarın üzerinde oturuyoruz.
Ben içimdeki yersiz sıkıntının geçmesini,
O ise çikolatasının bitmesini bekliyor.
Ben buralara ait değilim çok da durmam...
Bir balığın çaresizliği kadar büyük müdür güvercin esareti?
Küçücük bir damlayı koca bir derya sanmak mı?
Yoksa demir bir kafesin ardındaki özgürlüğü bekle...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok