bir canavarın öpücüğü başlatabilir kangreni

hacmi arttıkça ruhu küçülüyor yeni yüzyılın

bir canavarın öpücüğü silebilir kasırgayı

ceplerinde menevişler ve panayırlar

ellerinde kan ve acı

bir canavarı öperek evcilleştirebilir münzevi

münzevi kendini ağzından doğurabilir tekrar

ve lakin uzakta artık gözleri

-bir canavarın siyaha çalan gözleri-

tomurcuğundan salınan hevesli irin

bir uyuşukluğun baharı devrime niyetleniyor şimdi

canavarın öpücüğü prensesi uyutuyor

saman sarısı saçlardan kambur yaralar enseme süzülüyor

bir canavarın öpücüğü unutturabilir diş izlerini

yaramaz yutağından şap şap kin damıtıyorsun

sineklerin de duyguları vardır biliyorsun

bir canavarın kanatları ve uzun tırnakları

canavarca bir öpücük ancak bizi bir arada tutabilir.


sardunyanın canevi bu avlu değil artık

bu avlu ince damarlı bir canavarın evi

saçaklar boynuma kadar çoğaldı

ekşidikçe elmaslar gözlerinde

-bir canavarın siyaha çalan gözleri-

bembeyaz bir alacakaranlık hüküm sürüyor üzerimde

beş parmaklı bir hayatın altıncı parmağıyım

bir canavar öldürdükçe öpmeye niyetleniyor

şimdi sivri hatıraları yakmaya başla canavar

burada güvendesin

gerçekleşmemiş acılardan putlar göğsümde yeşeriyor

canavar beni öldürecek

burada güvendesin

tüm domino taşları avcumda ufalanıyor

anlamak en acıtan şeydir

öperek öldür beni canavar

canavar tıraşlı kalbiyle sevmeyi öğreniyor.