Parktaki ağaçlar gibidir toplum içindeki insan. Ve parktaki ağaçlara uygulanan baskıyı sadece yapraklarını döktüğünde veya yakından derinlerine baktığımızda anlayabiliriz. Nedir bu baskı ağaçlara uygulanan. Sırf istediğimiz gibi dal vermesi için, yukarıya değil yanlara bakmasını istediğimiz için dalların eklem yerlerine taş koyarız.

Ağaç yukarıya doğru büyüyemez. Biraz daha yaklaşmak ister besinin özüne doğru. Ama engellemiştir insan. Ve yine insanları da insanlar engeller. Belki de engellemesi de gerekir. Toplum olmanın gerekliliği o taşlardır muhtemelen. Sonuçta orman vahşidir ve belli bir müşterekte buluşamazsınız. Ormanda taşlar yoktur. Ağaçlar dilediği gibi uzar.

Toplum içindeki insan da böyledir. Doğduğu andan itibaren taşlarla çevrilidir etrafı. Her yerden kısıtlanır. Bu taşların sahibi de diğer insanlardır. Ağaçlar bu taşlara muhtaç değilse de insan muhtaçtır sanki. Tuvalet eğitimi de bir taştır sonuçta. Bazı taşların kesinlikle hayatımızı şekillendirmesine izin vermeliyiz çünkü hayat kolaylaşır? Peki değişir mi ? herkes o taşların yolundan gitmiştir ve vasat bir mutlulukla devam etmişlerdir. Seviyorum beylik lafları etmeyi. Çünkü içinde bulunduğum toplumda beylik lafların sevilmesi de bir taş…

Her ne olursa olsun parktaki ağaçlar ormandaki ağaçları sevmez. Çünkü öyle de yaşanılabildiğini görmek istemezler ve onları suçlarlar. Nasılsa bakılmıyorlar, yağmura muhtaçlar diyebilirler.  Sonuçta onlar bazı taşlara katlanmıştır ve ödül olarak da rahat bir sulama imkanı almışlardır.

Düşünün, içinde bulunduğunuz topluma göre hareket ettiğinizi. Değiştirmeden onların normlarına çok güzel şekilde uyarak ne kadar güzel bir hayat yaşayabileceğinizi düşünün. Her gün suyunuz gelir, dibinizdeki çalılar temizlenir. Peki o hayat sizin midir? Ormandaki ağaç kendi hayatını yaşamakta mıdır ?

Ağacın ihtiyaçları bellidir. Toprak su ve güneş; peki insanın ihtiyaçları? Temel ihtiyaçlar ve insan…

İnsan, insana; insanlığını bilmesi için ihtiyaç duyar. Bu da onu özgürlükten muaf kılar. Hiçbir insan özgür değildir. Özgür olduğunu söyleyebilir ama söylemeye ihtiyacı vardır. Bu söylemler ilişki düzeyinde vuku bulur. İlişkilerin de bazı taşları vardır.