Birkaç koşum varamayış

ve yere düşüp kırılan saat,

ve zaman,

ayrılış.

Sen anneni düşünüyorsun,

yahut babanı, kardeşlerini...

Ben düpedüz seni.

Çok uzak yollardan

bir el çantasıyla vardığın bu yer,

sana vadettiğin şeylerden azını verecek.

Çokluklardaki azlardan misal.

Bense cebimden çıkartıp 1980'i,

"kalbim yangın yeri" diyeceğim.

Yırtık afişlerde bana kalacak,

seni beklemekte.

Kaldırımla dudaklarım arasındaki mesafeye

bir izmarit bırakacağım.

Üstelik

arta kalan zamanlarda,

senin de beni sevdiğin vardı.

Mücadeleden bahsederken ışıyan gözlerin,

demirin ve soğukluğun rengini alırdı.

Aynı yolda çok farklı şeyler düşünerek vardık

Bir iki mektup

Neye yetsin anlatmaya seni.

Ben seni kör karanlıklarda,

Ellerinde kırmızıyla değil, hiç değil.

Ben seni kış güneşinin altında,

O sapsarı saçlarınla

Gördüğümde

İçimdeki narlar çatladı.

Ellerimden çıkan oryantal kıvamsızdı

Ama ben sana aşıktım.