Öyle sessiz istasyonlar gösteriyor yolunu,

Soluk kıyılarda üşüyen bir şeylerin olduğuna dair,

Ben bahçede martının ulu çığlığına inandım,

Son gülümü çiçekler bahçesine koyarak,

Oyalanıp dolaşmak istedim yitik melodilerin arasında,

Ve o gülüşlerle hatırlayarak gidişimin mirasını.


Öyle sessiz İstasyonlar gösteriyor yolumu,

Yeşil bahçenin uçurumunda unutmak için çabalarken her şeyi,

Ve karanlık gecelerin çiçeklerine asılı kalmış gözlerim.

Bir çığlıkla kopan denizler gösteriyor yolumu,

Erimek istediğim sulara özlemlerimin kurdelelerini astım,

Ve hüzünlerle kesilerek yasakladığım gülleri öteliyorum.




Öyle sessiz istasyonlar gösteriyor yolumu,

Tuhaf bir acıyla dalıp ağlayan parçaların arasına,

Ve sonsuz bir kederin ulu çığlığını yakamızda hissediyoruz.

Her şey öylesine artık son gülüm,

Göz göre göre geçti hayatın kırılgan köşelerinde,

Ve yeni bir dünya kurmak istediğim noktalara sürüklenirken, annem.