Soğuk kanlı bir ölüm fermanı
Çokça günahkar deniz mavisi, çıplak bedenlerin birbirine kavusumu gibi
Öylece sahip çıkmıştık aramızda suskunluğa..
Bir el yeterdi hayaletini diriltmeye
Bir koku bir dokunuş, en mahrem yerlerine ruhumun
Bu gökyüzü,bu yıldız,bu ay,bu gece
Ve biz oluyoruz tenha sokakların ıssız lambalarında.
Ve ete kemiğe bürünmüşlüğüyle
Siyah beyaz bir fotoğraf gibiydi zaman,öyle güzeldi..
Ve ben elimde fırçayla,baka kalırdım yıldızlı gözlerinin gökyüzünde.