Yaşam akışımızda kendi üzerimizde tahayyül ettiğimiz yol dünyanın şeklinin izlediği gibi kendi çemberimizin etrafında dönmekten bir farkı yok; hiçbir zaman kendimizden kurtulamayacağız ve hiçbir zaman da bir kurtuluş olsa bile bunu kendimizden başka bir yerde bulamayacağız. Kendi doğumumuz ve kendi ölümümüz arasına sıkışan çemberde dolanıp duracağız, dünya sadece bizim ayağımızın altında olmayacak, biz onun çevresinde döndükçe varoluşumuza yaşantı sebepleri sunarak devam edeceğiz, kah anlam yükleyeceğiz kah anlamsızlık bulacağız; sadece bu, ne eksik ne fazla...