yıllar geçtikçe sıcaklığı giden ilham dolu cümleler buz gibi kalıp terk edince insan arayı nasıl tekrardan ısıtır tam çözümleyemiyor. uzanıp alabilecekmişim gibi duruyor bir bulanık suyun içinde, elimi daldırıyorum her yer çamur. nerede bu kelimeler bu cümleler, süslü süslü diller? geçen yıllar mıdır bunun sorumlusu yoksa beraberinde gelen yaralar mı? cellatı mıdır büyümek en özel hislerin yoksa gardiyanı mı?

bildiğin soruları sormak vicdani yükü hafifletmek için, çok demode kalmadı mı?

derken modern çağa yetişmek için bu kadar koşturmak neyin cabası?

ne kadar inkarla dolu geçse de her geçen gün

yüzüne vurmuyor mu ekranlaşan insanlar

kanlı canlı çipler ve kablolar

cızırtılı melodiler, müzik bozması

akordu bozuk insanların sesleri bangır bangır işgalde

üç beş radikal cümleyi toplayarak oluşturulan tekerlemelerle kurduğunuz ticarethanelere departmanlar ekliyor, sapkınlıklarınızı besliyorsunuz

ne isterdim isyanımı çocukluğumdaki gibi yapmak, lirik yaklaşarak romantizmi haykırmak

ne yazık ki mümkün kılmıyor dört bir yandan gırtlak gırtlağa kalmak

say parayı eline, izle neler eder adem ademe

buluşturamadık ruhları bir paydada ortak

kazı tırnaklarınla pul yoksa ne yazar

ses akar görüntü akar

kayda girdik oyna hadi, oynak