Yalnızca hüzün yetiştiren, sevgiye çorak kalmış bir toprak gibi kalbim.

Serabı bile olmayan hüzün çölleriyle yanıp kavruluyor.

Oysa her bir kum tanesi adını sayıklar


Oysa çiçekten böcekten bahsetmek vardı şimdi

Kulağının ardına sıkıştırılmış papatyalardan

Bahar çiçekleri arasında dizlerine başımı koymalıydım.

Sen usulca saçlarımı okşamalıydın

Ben öpmeliydim parmak uçlarını

Gülümsemene sayfalarca şiir yazardım.

Oysa gidişine dilsiz kaldım.

Senin için topladığım papatyalara bile kıyamazdın sen.

Bana nasıl kıydın