Islak pencerenin gecenin yarısında

Rabbin yeryüzüne yıldızlara değmeden

Kor yangınlar yağdırdığı bir gece

Yüzlerin bulanıklığına düşen aydınlığa

Aldırmayı zûl bularak şiire ve şaire

Ve yine insan olmanın varlığının ispatı

Lambanın karanlığı aralamak gayesi

Anlamsızlık vaktidir yarın yeniden ve yine

Varlığa anlam kıldığı iddiası edilen

Ayrılığı atfedilen masmavi bir çizgiye

Masivanın kasvetli ve kudretli

Bin yıllık yanılgısıdır satırlarım

Kabuk bağlamış kanıksamalardan akanı

Cerahat deyip teşebbüs etmeksizin

Kirletmeye kırk yılın bedelini on ikinci satırda

Bu suç yüklendi omuzlarına sözcüklerin

Kast edilen canıdır kendi parmaklarıyla

Ve kırasıya iki eli var eden bütün kemiklerini

Yalvarırken al renge bürünen sayfa

Avuç içlerinde bir sene kırk güne denk oluncaya

Ve çatlayıncaya dek son çiçek ve tomurcuk

Nakşolundu bir ömür yıldızsız ve dupduru

Geceleri kıskandıran iki gök arasına