Eski bir dostun ateşlediği sigaranın ateşi aydınlatıyor

Genzimde dolup taşan bahtı karalığı bir kenara atınca

Sormadım ama sen hicranda mısın benim için?

Gönlüme ilk düşen aşkımdan bir veda mısın?

Üç beş kuruş hediye var elimde

Biri nefes alır diğeri nazende

Kelimeleri seçemeyecek kadar dalgınım sevgilim

Bağrı yanık olmayı buruşturup attığımdan

Başımın ucunda biter gonca güllerin

Sana gelmenin ne demek olduğunu öğrendim

Senden gitmeyi seçmek gibi bir gaflete düşünce

Haykırmak hiç bu kadar güzel gelmemişti dilime

Gurur denen şeyin yok oluşunu izledim

Yıllarca, haftalarca ve hatta günlerce

O kendini bir şey zannedenler ve erkekleri gömülünce

Ölmekten alıkonulmadan kendi aralarında bölününce

Sabredenin vazgeçmeden eriştiği o güneşi görünce

Delirmekten gülmeye bile mecal bulamayacaklar

Kalktıklarında bizi kim uyandırdı sorusunu dahi soramayacaklar

Senden öteye gidebelene aşk olsun