Hiçbir kaba olduramam bu içimdekini. Denize atsam bir daha sahile inemem aşkımdan. Çıkartıp ellerimle bebeğimi gömer gibi gömsem seni, yüzüm olmaz bir daha yere basmaya. Yaksam? Nasıl yakacağım? Hangi tanrıyı yarattığı ateşle tehdit edebilirsin? Hiçbir şey yapamıyorum bu içimdekini. Yalnız sen buyurursan boğazıma batan zincirlerini de alır gider benden. O zaman da yalvarırım ateşine, yalvarırım beni boğ diye. Boğ ki gideyim, gidemezsem arafta kalır beklerim yine seni. Beklemek gocundurmaz beni ama yine de bekletme n'olur beni. Ya da sadece dokun bana, hakkını verelim insan olmanın; kovulmuş, ötelenmiş, günahkar olmanın. Hiçbir şey yapmazsan sev kendini. Eğer boktan aşk destanları gerçek olsaydı Mecnun'a yeterdi Leyla'nın kendine olmayan sevgisi. Gerçek aşk dindir benim için. Egolarından arınmış, tam teslim hatta biraz da hastalıklı yaşanır. Şüphe etmezsin öldükten sonra boşlukta kalacağına. Ancak tapınmak yalnız aşka bağlı olmalıdır. Aşk yoksa insana kölelik edilmez. Ama kölelik ederim sana, bir hayatım daha olsa.