Sana ait bir kent var, görüyorum

Uçsuz bucaksız surların yutup da sindiremediği Asırlar öncesinden acıların uğrak yeri

Trenlerin yolunun dahi kesişmediği

Kasnaklıların içinde uçuşup durduğu ütopik bir kent.

Akıllara kazınıp duran çocukluğumuzdan beri

Renklerin isimlerini bilmediğimizden bahsini geçirmediğimiz

Ama göz göze gelindiği vakit nefesleri kesecek,

Derinlerde saklambaç oynayan bizlere erişecek bir kent.

Aslında tam da surların tepesindeyim bugün

Şarkılar eşliğinde davet bekliyorum, büyüsüne şahitlik ederken.